SAĞLIKLI NORMALLEŞME REHBERİ
Mart ayının ortasından bu yana toplumun büyük kısmı evinden çıkmıyordu. Bu süreçte gerektiğinde dışarıda olanlar da virüse karşı önlem alıyordu. Peki ya kendimizi ve sevdiklerimizi koronavirüsten korumaya çalışırken, aşırı beslenme ve hareketsizlik gibi nedenlerle vücudumuza zarar verip vermediğimizi biliyor muyuz? ✑ Ayşegül Uyanık Örnekal
D VITAMİNİNİ İHMAL ETMEYİN
Ülke olarak birtakım vitamin ve mineraller bakımından zayıf olduğumuzu biliyoruz. D vitamini ve demir gibi... Evde kaldığımız süre, bu durumu da etkiledi. D vitamin eksikliğinin, “sessiz pandemi” olarak da nitelendirilebileceğini söyleyen Dr. Karagözoğlu, “İnsanlar iş nedeniyle güneşe temas sürelerini azalttı. Başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyada yaygın D vitamini eksikliği söz konusu. Bu da ilaç kullanarak mevcut eksikliğin tedavisini neredeyse doğal hale getiriyor. Koronavirüs nedeniyle yaşanan evde izolasyon süreci de D vitamini eksikliğini arttırdı. Çünkü ev içinde güneş ışığı teması için gerekenler yapılmadı. Yine de geç kalmış sayılmayız. Güneşin yüzünü bize iyiden iyiye gösterdiği bugünlerde durumu telafi etmeli ve harekete geçmeliyiz” diyerek, yeterli D vitamini üretmek için yapılması gerekenleri sıralıyor:
� Dilerseniz evinizde güneş ışığı alan yerleri tespit edin, dilerseniz sosyal mesafe kurallarına uyarak açık havaya çıkın.
� Kendinize ortalama 20-40 dakikalık güneşlenme saatleri ayırın.
� Kollarınızı dirseklerinize kadar, bacaklarınızı da dizlerinize kadar sıyırın.
� Güneşin karşısına oturun. Eğer evdeyseniz mümkünse arada cam olmasın. Ama camın arkasından da güneşlenebileceğinizi unutmayın.
� Eğer imkanınız varsa, hava ve mekan şartları uygunsa daha fazla deri yüzeyini güneş ışığıyla buluşturun.
Bu uygulamayı düzenli yaparsanız “kemik gibi” kemiklere kavuşabileceğinize dikkat çeken Dr. Karagözoğlu, “Böylece kemiklerinizin yanı sıra tüm vücudunuz da güçlenecek. Unutmayın ki koronavirüs tedavi araştırmaları, D vitamini eksikliği olanlarda bağışıklık sisteminin olumsuz etkilendiğini ortaya koyuyor” diyor.
NASIL NORMALLEŞMEK GEREKİYOR?